29 Nisan 2011 Cuma

A şehrinden B şehrine kelebek etkisi...

Hayatta, başlanılan noktadan gitmek istenilen noktaya  farklı yollardan gidilebiliyor. Özetle, A şehrinden B şehrine farklı yollardan gidebilirsiniz:) farklı vasıtalarla ve farklı insanlarla ve farklı zamanlarda... ama giderken :
a) yolunuzdan sapabiliyorsunuz ve varış noktanızdan uzaklaşabiliyorsunuz..
b) bazen ama çok nadiren de sapsanız da yine varacak olduğunuz yere bir şekilde mıknatısla biri sizi çekiyor gibi dönüyorsunuz...
c) yolda başka hedefler belirleyip yön değiştirebiliyorsunuz
d) kararlı bir şekilde amacınıza varmak adına yol alıyorsunuz
e) hiçbirini yapmayıp çıkış noktanızda mücadele etmeden duruyorsunuz... birinin gelip sizi dürtmesini de bekliyor olabilirsiniz tabi.. ee hayat bu.. 



İşin en tuhaf yanı da bu olaslıkları baştan bilemiyor, gözlemleyemiyor ve sonuç çıkaramıyor olmamız.. Yoksa kim istemez ki Sliding Doors filmi gibi kendi hayatımızı da seyredelim... onu seçersek buraya gideriz, bunu seçersek şuraya gideriz, belki zıplarız, uçarız falan tespitleri yapmak ne de güzel olurdu:) 

İşte beni en çok kararsız yapan konu da bu birden fazla sayıda olan olasılıklar silsilesi... hepsi her an beynimi kemiriyor.. kendimi hep birşeyleri kaçırıyormuşum gibi hissediyorum.. bu kararsızlık anlarında dinleyebileceğimiz iki ses:  yürek ve mantık... kişi kendi olarak karşısında tek nefes..  

Yürek, hep Dark Side gibi beni kendine çekse de genelde mantıklı olup bu güce karşı koyuyorum:) arada yürekle hareket ettiğim olaylar oldu ama genelde mantıkla davranan biri için yüreğinin sesini dinlemek çok zor ve bir o kadar da huzursuzluk verici tabi..

Yürek biraz sesini yükseltir misin, şu an duymak istiyorum seni?


  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hakkımda

Fotoğrafım
55...Hayalperest...Invisible hand'e inanmayan bir İktisatçı...Pinponcu... Sarı... Kırmızı... Arada da çelişki duvarına işiyor...