6 Eylül 2011 Salı

Tatil kokusu...

Hani derler ya "bütün sene 1-2 haftalık tatil için çalışıyoruz" diye.. Sanırsam bu sene öyle oldu benim için.. Bir an önce tatile gideyim "çok yoruldum, bütün sene çalıştım ve kalbe ağır gelen şeyler yaşadım psikolojisi" ileydim yaz başında ve de inadına eğlendim 2 tatilimde de... Dibine kadar!...
Son tatilimden döneli birkaç gün oldu ve tatilin havası hala üzerimden gitmedi.. Kokusunu duyabiliyorum.. Missss.... Aslında insanların kokuları vardır bilir misiniz? Ne istediğini, ne istemediğini, nasıl olduğunu insanlar dışa vururlar.. görmek istemezsin bazen o ayrı ama ben hala tatil havası kokuyorum buram buram!! Ne güzel!! Tabi aradaki bayramın, tatil sonrasındaki haftaya 3 günlük hafifletici etkisini de yadsıyamam.. An itibariyle bir yanılsama yaratıyor olabilir ama olsun dibine kadar kullanacağım bu enerjiyi ben.. 

Eee tanıyanlar bilir, bir enerji geldi mi bana enginlere sığmam taşarım:) Yerimde duramam.. Maymun iştahım kabarır da kabarır.. Hahaha şaka bir yana bir süre sonra rutin hayatın en alt, bir başka deyişle en sıcak katmanına inince benim de ruh halim normale döner ama bu ara bırakın da tatil havama devam edeyim... Burnumdaki mis gibi tatil kokusunu bırakın da iliklerim sonuna kadar hissetsin... Hatta ben içime çekeyim denizin tuzunu, güneşin sıcaklığını.. sınırsız alkolün tadını.... Hoppala sana ne oluyor yahu diyen arkadaşları duyar gibiyim:) Valla ne bileyim bir pozitiflik geldi bu ara bana.. Negatifliklerle karşılaşıp da, modumu çarpışma ile negatife çevirecektir birgün nasılsa ama şimdilik bu modda devam!!!

Neyse tatille ilgili anlatmak istediğim konulardan biri de Temmuz ayında tatile çıktığım arkadaşlarımdan biri sayesinde reklama girecek yine ama Monster Beats by Dr Dre kulaklıkları ile tanıştım. Aman yarabbi.. Marmaris'in eşsiz bir koyunda Metallica'dan Sad But True'yu o kulaklıkla dinleyince, tatilin tadı değişti, eşsiz mavilikteki denize bile daha farklı atladım resmen. Sesleri de kokular gibi çok net algılamıyormuşuz yahu dedim kendime.. Eee naptım, hemen sipariş verdim kendime bir tane.. Para var imkan var bayıldık bir güzel manileri. İktisat okumuş bir insan olmama rağmen hep yanlış zamanlarda yatırım yapan ben, kulaklığı da kurun tavan yaptığı zaman sipariş ettim:) İyi tarafından bakalım tüketimi artırdım ekonomiye katkıda bulundum:) Napalım.. ya da anne tabiri ile başımın gözümün sadakası olsun dedim ve büyük bir heyecanla bekledim gelmesini. Hergün bakıyorum kargo nerde, ne zaman ulaşacak.. İşin komik tarafı kulaklık bana bir çarşamba günü geldi, ancak o gün tepeden inme bir toplantıya katılmam gerekti, sonra ertesi gün yine başka bir organizasyon derken cuma eve sarhoş gelip de artık dinleyeceğim yahu deyip, kendime hemen bir playlist yapıp, bağıra bağıra (çünkü kendi sesini bile farketmiyorsun)  gece 3'e kadar şarkı söylerek müzik dinlemem ile sonuçlandı. Alt komşum yoktu çok şükür, üst komşu ile de ödeşmiş olduk bir hafta önceki gece çığırtkanlıkları için...  

Algı, hayatın farklı evrelerinde; beraber olduğun insanlara, yaşadıklarına, yaşının reflekslerine, teknolojiye, sahip olduklarına vs vs bir sürü şeye göre değişiyor ya işte ben bunu seviyorum ya! Değişmek lazım.. Kafayı değiştirmek, farklı açıdan bakmak ve farklı algılamak!! 

Diğer türlü ne sıkıcı olurdu(k) değil mi?
Bence yani...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hakkımda

Fotoğrafım
55...Hayalperest...Invisible hand'e inanmayan bir İktisatçı...Pinponcu... Sarı... Kırmızı... Arada da çelişki duvarına işiyor...