11 Aralık 2011 Pazar

Mikser...

Bir arkadaşımın Kabotaj Bayramı hediyesi olarak bana almış olduğu (dalga geçmiyorum, kitabın ilk sayfasına öyle yazmıştı:) Yeşim Türköz'ün  "Büyü Dükkanı" adlı kitabını okudum. Büyü Dükkanı (Magic Shop) aslında psikodramanın en popüler tekniklerinden biriymiş ve ben de bu vesile ile öğrenmiş oldum. Bu dükkan mucizelerin gerçekleştiği bir mekanı temsil ediyor ve orada hayattan istenilen her şey alınabildiği gibi, istenmeyen şeylerden kurtulmak da mümkün oluyor. Kitapta büyü dükkanının satıcısı ile müşteriler arasında geçen dialoglar yer alıyor ve müşteri yapılan pazarlık sonucunda uygun bedeli ödediği takdirde hayatta en çok istediği şeye sahip olabiliyor. Bir nevi takas aslında.. Korkularını yenme isteği için hırstan vazgeçmek gibi.. Konu "hayatta en çok istediğiniz şey, hayattan alabileceğiniz en iyi şey midir?" sorunsalında dönüyor.

Psikodramada kullanılan bu teknik aslında gayet düşündürücü sonuçlara çıkarabiliyor insanı. Kitap, farklı öykülerle bu tekniği anlatmaya çalışmış ve insanı sorgulamalara yönlendiriyor olsa da; kitabın ebedi anlamda çok zayıf olduğunu söyleyebilirim. Keşke daha lezzetli bir tat bıraksaydı bitirdiğimde...

Fikren ne için nelerden vazgeçebilirdim ya da nelerden vazgeçtim bu zamana kadar vs diye düşüneyim bari ben... İster istemez fırsat maliyeti (opportunity cost) kavramı geliyor tabii insanın aklına hemen. Büyü dükkanına gitsem ne isterdim acaba diyorum..

Bir nevi manevi tahlile başladım:)

Ha bu ara çok lazım sanki o ayrı da işte ne bileyim mikser beynim karıştırıyor yine ortalığı...

Haydi size çırpılmış ve kıvama gelmiş iyi pazarlar.. 

2 yorum:

  1. Kanka birak artik sen bankayi... Burada da opportunity cost'a gonderme yapiyorsan ya durum kotu, ya da Seyfettin hoca kalici hasar birakmis :) Kimim ben acaba acaba...

    YanıtlaSil
  2. Hahaha :)) Hayatın gerçekleri ama kanka :D

    YanıtlaSil

Hakkımda

Fotoğrafım
55...Hayalperest...Invisible hand'e inanmayan bir İktisatçı...Pinponcu... Sarı... Kırmızı... Arada da çelişki duvarına işiyor...