2 Nisan 2013 Salı

İyi ile başlayan cümleler...

En son yazı yazdığım tarih 13 Ekim...miş..
Yalan da söyleyemiyorsun tabii, belgelerle konuşuyor blog...
Kayıt altındasın her daim..
Hangi sitelere girmişsin..
Kıyafet harcamaların toplam harcamalarının yüzde kaçı olmuş..
Bu mekana gelmeyeli kaç ay olmuş
En son yediğin trafik cezası şu tarihte
Eeeeee-devlet var artık..
Sadece zihnimde/kalbimde kayıtlara geçenlere gelince.. 
Özetle.. 13 Ekimden beri neler oldu neler olmadı..

- Kalp yeniden hızlı atmaya başladı :)
- Daha az kitap ve dergi okundu :(
- Yeni eve taşınıldı ve istenen eşyalar alındı :)
- Kilo verilemedi, veresiye mantığı ile daha da alındı :( 
- Saçlar iyice uzadı :)
- Stres çizelgesi üst bandını geçti :(
- Masa tenisi yapılan tek spor oldu :) :( ona da ne kadar vakit ayrılırsa tabii..
- Uyku istek/kalite bandı iyice açıldı :) :(
 
İlk madde haricinde (ki bu çok güzel bir duygu imiş :)  kendime neredeyse hiç vakit ayıramadığımı fark ettim .Tamam aşk meşk işleri hepsine yeter biliyorum ancak hayatta yapmak istediklerimden yavaş yavaş uzaklaştığımı hissediyorum.
 
Bunu tabii ki en büyük sorumlusu iş.. daha doğrusu yeni iş.. Yeni düzene, yeni ortama, sektöre alışmaya çalışmak.. farklı beklentiler, dinamikler..   Yeni insanlar, yeni iş yapış biçimler, yeni patron :)
 

"Zaman algısını değiştiren ne kadar da çok parametre varmış" diye diye şaşırırken ben, zaman gittikçe uzaklaşarak el sallıyor bana...gittikçe küçülen silüeti gözlerimin önünden kayıyor.  Sanki ben bir yerlerde duruyorum ve tüm hayat akıp gidiyor...
 
İstanbul da bu akışkan hayatın devinimini artırıyor sağ olsun.. Biraz olsun kolaylaştırayım yok..  ama İstanbul işte adı üstünde zor şehir.. Ne kalabiliyorsun ne de gidebiliyorsun girdabına sokulmuş hissediyorum çokça.. bu aralar.. kalbimi çok önceleri çalan İstanbul'da..
 
İstek parantezinde huzur/para şokomel fonksiyonu benim kafamı karıştırıyor artık.. Çözümü olmayan çelişkiler yumağında dolanıp duruyorum sanırsam.. Belki de işler güçler hep böyle şeyler. Zaten aksi olsa adına iş/güç demezlerdi belki kim bilir:)
 
Her ne kadar yorgun argın olsam da..
İstanbul beni yorsa da..
Stres katsayım direnç noktasını aşsa da
Daha az kitap okusam da 
Ve zaman benden kaçsa da iyi ki o var diyorum...
Cümlelerimi hep iyi ile başlatan adam...   
İyi ki var...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hakkımda

Fotoğrafım
55...Hayalperest...Invisible hand'e inanmayan bir İktisatçı...Pinponcu... Sarı... Kırmızı... Arada da çelişki duvarına işiyor...