Bir arkadaşım, konuşurken bana kızıp “tosbağa” dedi..
İtiraf edeyim çok hoşuma gitti:)
Sonuçta bir nevi hayvansın demiş oldu özüne bakınca belki (ki niyetinin o olmadığını biliyorum:) ama demek ki şirin bir hayvan olurmuşum yani hayvan olsaymışım dedim kendi kendime bu hitabın üzerine:)
Sonra tabi aklıma direk Ata Demirer'in Niyazi Gül tiplemesi geldi.. Bilenler bilir :)) Dosbağa hayvanı!!! :D
İtiraf edeyim çok hoşuma gitti:)
Sonuçta bir nevi hayvansın demiş oldu özüne bakınca belki (ki niyetinin o olmadığını biliyorum:) ama demek ki şirin bir hayvan olurmuşum yani hayvan olsaymışım dedim kendi kendime bu hitabın üzerine:)
Sonra tabi aklıma direk Ata Demirer'in Niyazi Gül tiplemesi geldi.. Bilenler bilir :)) Dosbağa hayvanı!!! :D
Aslında gerçekten de bazen tosbağa yavaşlığında algılıyorum hayatı bu fazla ısınan beyin yüzünden.. ve de bazen arkama dönüp bakıyorum “bir tosbağa kadar yol almışsın sadece Tosbağa Ece!” diyorum kendime :D
Hayatta neler yapmak isteyip neler yapmışım bir muhakeme yapıyorum da bu aralar tüm tantana bundan dolayı aslında. Ee haliyle uzun bir muhakeme.. Öyle market alışveriş listesi gibi değil maalesef.. Ha keşke olsa ama değil..
Neleri isteyip neler elde etmişim, nelerle yetinmişim, neler fazla gelmiş, neler üzerimde eğreti durmuş, hangi kelimeler boyumu aşmış, hangi fırtınalarda yıkılmamış ve ben hangi denizlerde boğulmuşum... vesaire vesaire... Liste uzun.. Olaylar, yaşan(ma)mışlıklar, edinimler vs haricinde hayatımdaki kişiler de ucundan, kıyısından, köşesinden dahil olmuş listeye..
İşte bu muhakemeleri yaparken birdenbire bir müddet sadece kendimi dinlemeye karar verdim ..
"Ben ne diyorum"u önemsiyorum çoook uzun zamandan beri olmadığı kadar.. Bir nevi bencillik oyununun başrolüne atadım kendimi.. Kimseden ne akıl alıyor ne de birşey soruyorum.. Ben sormadan akıl verenlere de kızıyorum... Sorduk mu kardeşşşim demek istiyorum her seferinde...Çünkü insanlar bazen çok yorucu olabiliyor ya da sen zaten çok yorgun olabiliyorsun.. O yüzden de kendimle kalmak iyi geliyor... Arada melankoli bastırsa da (ki ben bu melankoliyi seviyorum biliyorsunuz) hayatımda neyi isteyip neyi istemediğimi anlamaya ve bunu sindirmeye başladım. İstediklerimi yapıp, istemediklerimi yapmama ya da hayatımdan çıkarma uygulamasını tamamiyle uygulayabilir miyim bilmiyorum ama en azından bir başlangıç yaptığımı hissediyorum...
Üzerimde eğreti duran düşünceleri/işleri/kişileri/kıyafetleri/sahte gülücükleri aklınıza ne gelirse.. ve hatta bunun sonucu olarak kararsızlıklarımı çıkarıp attım sırayla üstümden..
Bu haller bende kalsa ya uzun bir süre diyorum..
Terk etmese bir süreliğine de olsa.. kendi sesimi net duyabilmek için...
Dış dünyadan kopmadan ve kulaklık takmaya gerek olmadan...
Kendi sesimi duy Tosbağa Ece! :D
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder