10 Kasım 2011 Perşembe

Zam"AN"

Bir süredir zaman algısı ile ilgili yazmak istiyordum... Ama Mazhar'ın şarkısında dediği gibi "5 dakikada değişir bütün işler" şeklinde bir hayat algısı içindeyim 3 haftadır.. Zaman da beni içine aldı yörüngesinde döndürüp duruyor.. Fırlatıp atmasını bekliyorum dışarıya doğru ki bir kendime geleyim noluyor anlayayım...

Bunları düşünürken bir yandan, adıyla sanıyla ve zamanlaması itibariyle cuk oturan "In Time (Zamana Karşı)" filmine gittim bayram sonu (bayram sonu dedim yine bir zaman belirtmek adına.. çok detaycıyım ya.. )

Neyse efendim.. Filme gidenler, gitmeyenler, yorum okuyanlar, eleştirilere bakanlar vs işte onlar bilirler ki film zamanın para olduğu yeni  bir dünya düzeninde insanların ölümsüzlüğün peşinde koşarak hayatta kalma mücadelesini anlatıyor özetle.. Zamanın az kaldığında daha fazla çalışıp zaman satın alıyorsun ya da zaman bankasından borçlanıyorsun vs.. Fikir enteresan.. Açıkçası hoşuma gitti ama daha iyi yapılabilirmiş diye de düşünmedim desem yalan olur.. IMDB 6.8 vermiş.. Biraz hakkını yemiş.. Benden bir 0.5 daha ekleyin siz ona.. Bence film 7.3'lerde daha iyi duruyor, fikren en azından hakediyor :))) Justin Abi de kendinden beklenenin üstünde performans göstermiş diyebiliriz..

Neyse yine daldım gittim konudan uzaklaştım.. 

Derken birden Kenan Doğulu'nun "Tutamıyorum Zamanı" adlı şarkısı aklıma geldi.. Her insan evladı o şarkıda kendisini terkeden kişiye bir serzenişte bulunarak söylemiştir bu şarkıyı herhalde..özellikle kadınlar... haydi gel artık zaman akıp gidiyor sevdiceğim.. inat etme ah ah...  Söylememiş olsa da söylesin insancıklar, güzel şarkıdır vesselam:D 

Yine konudan konuya sekiyorum... 

Keyfim mi yerinde? Bilmem... Zamana bıraktım, o söylesin...


Efendim zaman algısı bir garip dönmedolap.. farklı renklerde.. kendi ritminde dönerken, birden hopp duruyorsun, sonra dönmeye devam ediyorsun.. ne kadar bekleyeceğin belli değil ama... ha bir de yanında kim var, o da önemli... zaman algında yanındaki kişi de ciddi bir rol...  baktığında aslında yörüngen belli, hızın belli ama sen onu, döndükçe farklı görüyorsun.. arada başın dönüyor.. yanındakini de farklı görüyorsun.. durduğunda çok yüksekteysen bir kalbin hop ediyor.. hoşuna da gidiyor bir yandan.. ama inmek de istiyorsun.. hayattaki çelişkiler gibi.. aşk gibi.. bir garip dönmedolap azizim!!..

Eee iyi şeyler yaşadığında da zaman gösterir diyorlar, kötü şeyler yaşadığında da en iyi ilaç zaman diyorlar.. Düşündüm de 2003 Ağustos'unda eksildiğimde de zaman girmişti devreye.. Şimdi bakıyorum da zaman geçtikçe (sağımdan, solumdan, yanımdan, öteden, beriden...) kabullenmişim.. Pozitif bir kabullenme-zaman korelasyonu var... Ne kilit bir olgusun sen ey zaman.. Herşeye hükmediyor musun gerçekten de? İyisin hoşsun da buna cevap veremeyecek kadar da yoksun!!... 

Neyse dağıldım yine.. 

Garip bir akşam oldu..  Farklı ruh hallerime büründüm yine.. Gel-gitlerden de belli..  günün farklı zamanlarında...Bir garip dönmedolaptı perşembe... Dolunay da var.. ondan olsa gerek...  
Ha bu arada o kadar kelam ettik.. noldu.. algın istediğin kadar değişsin.. zaman geçip gidiyor.. ah ah.. Önemli olan "an".. Baştaki "zam"ı at gitsin.. zaten kelime anlamı olarak da hoş değil :) 

An..
Şu an..
(nasıl + kiminle+ nerede)*olduğun... parantezi açın isterseniz... cümle içini genişletmek adına... ben sadeleştirdim sadece... 

Haydi iyi (g)eceler olsun size.. 

1 yorum:

  1. zam dedinde, biliyosun ki rakıya fena ZAM koydular. hala kabullenemiyorum. hakkımıda helal etmiyorum:) (35'lik)

    YanıtlaSil

Hakkımda

Fotoğrafım
55...Hayalperest...Invisible hand'e inanmayan bir İktisatçı...Pinponcu... Sarı... Kırmızı... Arada da çelişki duvarına işiyor...